Boşanma sebepleri; aldatma, şiddet, cinsel problemler ve ekonomik sorunlar gibi evlilik birliğini sarsan faktörlerdir. Bununla birlikte anlaşmalı bir şekilde yollarını ayırmak isteyen çiftler de vardır. Davaların anlaşmalı veya çekişmeli olmasına göre sebepler ve süreç değişiklik gösterir. Nafaka, tazminat ve velayet kararları da büyük ölçüde boşanma nedenine bağlı olarak alınır.
Boşanma Sebepleri ve İlgili Davalar
Boşanma kararı, özel veya genel sebeplerden dolayı alınabilir. Eğer taraflar karşılıklı olarak yollarını ayırmaya karar verdiyse aile mahkemelerinde, anlaşmalı boşanma davası açmaları gerekir. Bununla birlikte eşinden ayrılmak isteyen kişi, geçerli bir sebebi varsa tek başına da dava açabilir. Her iki davayla da aile mahkemeleri ilgilenmektedir. İkamet edilen bölgede aile mahkemesi yoksa asliye hukuk mahkemelerine müracaat edilmelidir. Boşanma davası açmak için gerekli olan bazı belgeler arasında ise;
- Nüfus kayıt örneği,
- Evlilik cüzdanı,
- Boşanma talebini içeren dilekçe,
- Mal paylaşımı sözleşmesi yer alır.
Yukarıdakilere ek olarak çocuk varsa nafaka ve velayet gibi konular üzerinde de durulmalıdır. Davanın açılmasıyla beraber mahkeme süreci de başlar. Tarafların ifadeleri dikkate alınarak karar verilir. Boşanma davasının ne kadar süreceğini belirleyen etmenler arasında;
- Taraflar arasındaki anlaşmazlık,
- Davanın karmaşıklığı yer alır.
Anlaşmalı boşanma davaları ortalama bir ila üç ay içerisinde sonuçlanır. Çekişmeli boşanma davaları ise istinaf ve temyiz aşamaları dolayısıyla daha uzun sürer. Davanın seyrini değiştirecek haklı kanıtlar söz konusu olduğunda süreç kısalır fakat genellikle birkaç yıl boyunca devam ettiği görülmektedir.
Özel Boşanma Nedir?
Özel boşanma, Türk Medeni Kanunu’nun 166’ıncı maddesinde açıkça düzenlenmiştir. Buna süreçte tarafların karşılıklı mutabakatı olmalıdır. Taraflar, mal paylaşımı, velayet ve nafaka gibi hususları aralarında karara bağlayarak mahkemeye müracaat eder. Hiçbir hukuki sorunun olmadığı bu sürecin ortaya çıkmasını sağlayan sebepler arasında;
- Zina,
- Hayata kast etmek, onur kırıcı ve kötü davranışta bulunmak,
- Toplumun değerlerine aykırı yaşam tarzı,
- Evi terk etmek,
- Psikolojik sorunlar yer alır.
Özel boşanma sürecinde davanın reddi söz konusu değildir. Tarafların tek celsede boşanması muhtemeldir.
Genel Boşanma Nedir?
Çiftlerin evlilik birliğine son vermesi, genel boşanma olarak adlandırılır. Mahkeme kararıyla gerçekleşen bir süreç olmakla beraber velayet hakkı, nafaka ve mal paylaşımı gibi konularda da birtakım düzenlemeler içerir. Çiftin karşılıklı anlaşması söz konusu olabileceği gibi mahkeme kararıyla ayrılmalarına da rastlanır. Özel boşanmada olduğu gibi tarafların dava öncesinde her konuda anlaşmaları mümkün olmayabilir. Genel boşanma süreci, son derece karmaşık ve duygusal olduğu için hukuki destek almak önemlidir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun kapsamında; evlilik, boşanma, vasiyet, miras, mal rejimleri gibi genel hususlar yer alır. Vatandaşların medeni hak ve sorumluluklarını belirlemesinden dolayı önemlidir. İş ve sosyal hayatın farklı alanlarında etkili olmakla beraber kişiler arasındaki ilişkilerin adil ve düzenli bir şekilde yürütülmesini mümkün kılar. Toplumun huzur ve düzenini korumayı hedefler. Genel boşanma sürecinde dikkate alınması gereken bir kanundur.
Özel ve Genel Boşanma Sebepleri Nelerdir?
Tüm çiftler, farklı sebepler dolayısıyla boşanma kararı alır. Uyumsuzluk, iletişim sorunları, maddi sıkıntılar, sadakatsizlik ve farklı sebepler, ayrılık kararı alınmasına neden olabilir. Bunun yanı sıra zaman içerisinde ihtiyaçlar, beklentiler ve bakış açıları da değişebilir. İlerleyen süreçte eşler birbirlerini ilk günkü kadar sevmeyebilir. Tüm bu hususlar, boşanma kararını tetikleyebilir. Bununla birlikte boşanmanın farklı birçok sebebi de mevcuttur. Bunlar, özel ve genel kategorisi altında incelenebilir.
Özel Boşanma Sebepleri
Anlaşmazlıklar, uyumsuzluk, aldatma, sadakatsizlik gibi faktörler evlilik birliğini temelden sarsar. Bu bağlamda özel boşanma sebepleri şu şekilde sıralanabilir:
- Zina: Eşlerden birisi zina ederse ve bu durum kanıtlanırsa diğerinin boşanma davası açma hakkı vardır.
- Pek kötü veya onur kırıcı davranış, hayata kast: Eşlerden birisi, diğerinin hayatına kast ederse, ona kötü davranırsa ve birtakım onur kırıcı davranışlar sergilerse ayrılık kararı alınabilir.
- Suç işleme ve haysiyetsiz bir şekilde yaşama: Tarafların ciddi bir suç işlemesi ya da toplum nezdinde onaylanmayacak türden haysiyetsiz bir yaşam tarzına sahip olması, evlilik birliğini bitirmek için haklı bir sebeptir.
- Terk: Evliliğin getirmiş olduğu birtakım sorumluluklar vardır. Çiftler bunları yerine getirmiyorsa ve ortak konutu terk edip en az altı ay boyunca dönmüyorsa ortada boşanmaya neden olacak türden bir sorun mevcuttur. Eşi, evden ayrılan kişiye noter aracılığıyla ihtarda bulunabilir. Yapılan bu girişim de sonuçsuz kalırsa boşanma davası açma hakkı kazanılır.
- Akıl hastalığı: Taraflardan biri akıl hastasıysa ve bu durum diğeri için hayatı çekilmez kılıyorsa onun boşanma davası açma hakkı vardır. Hasta olan kişinin konuyla ilgili sağlık raporu bulunmalıdır.
Her ne kadar farklı etmenler olsa da yukarıdakiler en sık rastlanan boşanma nedenleri olarak gösterilir. Söz konusu durumların kesinleşmesi halinde kısa süre içerisinde çiftlerin ayrılığına karar verilir.
Genel Boşanma Sebepleri
Taraflar arasındaki ilişkinin durumuna göre anlaşmalı ve çekişmeli olmak üzere iki farklı boşanma davası açılır. Özellikle çekişmeli davanın söz konusu olduğu hallerde boşanma sebepleri de genel ve özel olmak üzere iki farklı kategoride incelenir.
- Eşler arası anlaşmazlık
- Beklentilerin farklı olması sebebiyle ortaya çıkan tartışmalar
- Kaba kuvvet
- Güven sarsıcı davranışlar
- Evliliğe dair sorumlulukları yerine getirmeme
- Kötü söz
Yukarıdakiler, genel boşanma sebepleri arasındadır. İletişim problemleri, maddi sorunlar, farklı hayat tarzları gibi hususlar da bu kategoride ele alınabilir.
Boşanma Sebebi Olan Davranışlar
Evliliklerde işler her zaman yolunda gitmeyebilir. Çiftler arasında ciddi bir sorun olduğu durumlarda bunu çözmek adına boşanma kararı alınabilir. Birbirleriyle uyumsuz olan, evlilik çatısı altında mutsuzluklar yaşayan partnerler için en iyi seçenek bazen ayrılıktır.
İnsanlar evlendikten sonra değişebilmeleri, ihtiyaçların ve hedeflerin farklılaşması durumun nedenlerinden bazılarıdır. Her iki tarafın da içerisinde bulunduğu çıkmazdan kurtulmasını sağlayan boşanma; aldatma, geçimsizlik ve aile içi şiddet gibi faktörlerden dolayı zorunlu hale de gelebilir. Ek olarak çiftlerin sağlıklı bir şekilde ayrılmaları, yeni bir başlangıca adım atmaları açısından önem taşır.
Boşanmaya sebep olan davranışların bazılarından şu şekilde bahsedilebilir:
- Zina: Kesin boşanma sebepleri arasında yer alır. Birçok davanın konusunu oluşturur. Karşı cinsten eşi dışındaki biriyle cinsel ilişki kuran kişi, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına hizmet eder. Teşebbüse kalkışmak dahi boşanma nedeni olarak gösterilir. Söz konusu durumun kanıtlanması önemli bir husustur. Davacı taraf, manevi tazminat talebinde de bulunabilir.
- Terk: Eşlerden birisinin ortak yaşam alanını terk etmesi halinde diğerinin boşanma davası açma hakkı oluşur. Medeni kanunun kendisine yüklemiş olduğu borç ve sorumluluktan kaçan kişi evine dönmediği takdirde terk sebebiyle boşanma sebebinden bahsedilebilir.
- Cana kast, kötü muamele: Eşlerden birisi, diğerine fiziksel şiddet uyguluyorsa, canına kast ediyorsa karşı tarafın boşanma davası açması gündeme gelir. Söz konusu husus, evlilik birliğinin olumsuz ve içinden çıkılmaz bir noktaya gelmesine sebep olur.
- Suç işleme ve onur kırıcı davranışta bulunma: Eşlerle ilgili özel detayların dışarıya taşınmasının onur kırıcı bir davranışın olduğunu söylemek mümkündür. Bir insanın onurunun zedelenmesine yönelik hareketler hem medeni kanunda hem de ceza hukukunda suç teşkil eder.
- Akıl hastalıkları: Neslin devamı için engel teşkil eden, evlilik birliğini temelden sarsan akıl hastalığı; önemli bir boşanma nedenidir. Eşlerden birisinin bu durumdan muzdarip olduğu hallerde evliliğin iptaline dahi rastlanabilir.
- Fiili ayrılık: Açılan boşanma davası reddedilmişse, taraflar bu olayın ardından üç yıl boyunca ayrı yaşamışsa ayrılık adına yeniden harekete geçilebilir. Farklı bir deyişle yeni bir dava açılabilir.
Tüm bunların yanı sıra aşağıdaki eylemler de boşanmaya sebebiyet veren davranışlar arasında yer alırlar:
- Hırsızlık yapma
- Küçük düşürücü eylemde bulunma
- Tükürme
- İktidarsızlıkla suçlama
- Eş doğum yaparken onunla ilgilenmeme
- Baskıcı hareketlerde bulunma
- Eşinden sıkılma
- Lüks harcamalarda bulunarak eve icra getirme
- Cinsel ilişkinin olmadığını üçüncü kişilere açıklama
- Eşine cinsel şiddet uygulama
- Olumsuz özelliklere sahip kişilerle arkadaşlık etme
- Evlilik dışı ilişkiden meydana gelen çocuğa sahip olma
- Eşi resmi makamlara şikâyet ederek onu küçük düşürme
Yukarıdakiler, özel ve genel boşanma sebepleri arasındalardır. Söz konusu davranışlar, bir insanın diğerine yapmaması gereken suçlar arasında da bulunurlar. Tüm bunlara ek olarak,
- Aldatmak,
- Rahatsız edici şekilde ağız veya vücut kokusu,
- Cinsel ilişkiden kaçınmak,
- Eşin sağlığıyla ilgilenmemek,
- Çiftin birbirlerine herkesin içerisinde küçük düşürücü sözler söylemesi,
- Küçük düşürücü suçtan dolayı mahrumiyet,
- Eşini aileyle beraber oturma konusunda zorlama,
- Yurt dışına temelli gitmeyi kabul etmemek,
- Kadının ilişki boyunca evlilik dışı farklı erkeklerle fotoğraf çektirmesi,
- Erkeğin alkol alması,
- Kayınpeder ve kayınvalideyle sorunlar yaşanması,
- Nikahtan sonra düğün yapılmaması,
- Çalışmamak,
- Kadına boş ol demek,
- Evden kovmak,
- Küçümsemek,
- Kadının ev işlerini yapmaması,
- Evlilik içi tecavüz gibi etmenler de boşanmaya sebep olan davranışlar içerisinde yer alırlar.
İçtihatlarda geçen farklı boşanma sebepleri de mevcuttur. T.C Yargıtay Genel Hukuk Kurulu’nun vermiş olduğu kararlar dikkatli bir şekilde incelenerek bu hususlar hakkında bilgi alınabilir.
Boşanma Nedeni Örnekleri
Boşanma davası açmak isteyenler, ilk olarak bir avukata danışmalılardır. Bu sayede, sürecin detayları ve gereklilikleriyle ilgili fikir edinilir. Boşanma davasının açılabilmesi için evliliğin en az bir yıl sürmüş olması ve taraflardan birisinin ayrılık talebinin bulunması da gereklidir.
Şiddet, terk, sadakatsizlik gibi boşanma sebepleri mevcuttur. Taraflar, mahkeme süreci boyunca maddi ve manevi tazminat taleplerini dile getirebilirler. Boşanma davasının açılmasıyla beraber eşlerin özellikle velayet, nafaka ve mal paylaşımı gibi hususlarda anlaşmaları gerekli hale gelir.
Bu süreç son derece hassas olduğu için titizlikle yürütülmelidir. Emsal olması açısından Yargıtay kararları incelenmeli ve boşanma nedeni örnekleri üzerinde durulmalıdır.
- T.C Yargıtay Genel Hukuk Kurulu’nun 16.01.2020 tarihli kararında ailenin ekonomik açıdan kötü bir dönemde olmasına rağmen eşlerden birisinin yüksek miktarlarda harcama yapması, evlilik birliğini temelden sarsan bir boşanma sebebi olarak ifade edilmiştir.
- T.C Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 04.11.2020 tarihli kararında her iki tarafın boşanmanın gerçekleşmesi adına birtakım eylemlerde bulunduğuna değinilmiştir. Bağımsız konut temin etmeyen, kadının ailesiyle görüşmesine izin vermeyen, eşine fiziksel ve psikolojik şiddet uygulayan bir erkek ve sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket eden bir kadın, konunun öznesi olmuştur.
- T.C Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 06.11.2018 tarihli kararında erkeğin eylemleri, geçerli bir boşanma sebebi olarak dile getirilmiştir. Eşinin maaşını isteyen, kendi ailesinin ona kötü davranmasına sesini çıkarmayan, ev eşyalarını habersiz bir şekilde başka bir yere taşıyan, hamilelik sürecinde karısına destek olmayan adam kusurlu görülmüştür.
- T.C Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 27.02.2019 tarihli kararında erkeğin doğum sırasında eşinin yanında olmaması ve ona hiçbir şekilde destekte bulunmaması, ciddi bir boşanma nedeni olarak gösterilmiştir.
- T.C Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 25.09.2013 tarihli kararında eşlerin birbirlerini rahatsız edecek kadar eski sevgililerinden bahsetmesi, boşanma sebebi olarak gösterilmiştir.
- T.C Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 01.07.2019 tarihli kararında eşinden habersiz bir şekilde altınlarını satarak kendi borçlarını ödeyen kadının evlilik birliğini temelden sarstığına kanaat getirilmiştir. Bu yüzden, kendisi, tam kusurlu olarak kabul edilmiştir.
- T.C Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 07.03.2016 tarihli kararında farklı bir husustan bahsedilmiştir. Boşanma davası açan çiftin çocuklarının doğum günü esnasında bir araya gelmeleri ve ortak faaliyette bulunmaları, kadının eşinin kusurlu davranışlarını kabul ettiğini göstermesi açısından yeterli değildir.
- T.C Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 20.06.2019 tarihli kararında erkeğin eşine fiziksel şiddette bulunması ve onur kırıcı sözler sarf etmesi, boşanma sebebi olarak gösterilmiştir.
Yargıtay 2. HD. 23.12.2019 tarihli kararında dört yıldan uzun süre boyunca ayrı yaşayan eşlerin boşanma davası açmakta haklı olduklarına değinilmiştir.
Yargıtay, evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebiyle boşanma davalarını inceleyen yüksek mahkemedir. Çiftin ayrılmasına karar verirken yaşanan olayları, karı koca arasındaki ilişkileri, delilleri ve mevcut kanun hükümlerini dikkate alır.
Bunun yanı sıra Yargıtay, daha önceki mahkeme kararlarının hukuka uygun olup olmadığını da denetler. Boşanma davalarının hakkaniyete uygun bir şekilde sonuçlanması sürecinde en yetkili mercidir. Avukatlar, bu kurumun ayrılığa nasıl karar verdiğini titizlikle incelemeli ve hukuki açıdan doğruluğunu değerlendirmelidir.
Temyiz, istinaf mahkemesinin vermiş olduğu karara karşılık olarak hükümlerin tekrar incelenmesi için gerçekleştirilen kanun yoludur. Bu noktada Yargıtay, gerekli olduğu takdirde boşanma davasıyla ilgili olarak “Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.” kararını verebilir. Farklı bir deyişle davalı erkeğin yapmış olduğu itiraz, temyiz ilamında belirtilen konuları kapsamadığı için geçersiz sayılır.
Boşanma davasında itiraz hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bir durum varsa taraflardan birisinin diğerine karşı haksız ve kötü niyetli olacak şekilde dava sürecini uzatmaya çalıştığına dair bir çıkarım yapılabilir. Bunun yanı sıra Yargıtay kararlarında “Reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir” ifadesine de rastlanır. Söz konusu husus, taraflardan birisinin evliliği sürdürme niyetinin olmadığını gösterir. Mahkeme, bu durumu dikkate alarak boşanmaya karar verir.
Boşanma Türleri
Boşanmaya dair hükümler, Türk Medeni Kanunu’nda kendilerine yer bulmuşlardır. Açılan davalar, nedenleri ve şartları açısından bu hükümler kapsamında farklılık gösterirler. Evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı ve anlaşmalı olmak üzere iki farklı seçenek mevcuttur. Bunun yanı sıra kanunda farklı boşanma türlerine de yer verilmiştir. Kararın hızlı bir şekilde sonuçlanması ve ispatlanacak hususlar açısından değişkenlik gösteren davalar vardır.
Zina, hayata kast, eşe kötü muamele, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmeme, yüz kızartıcı suç, terk, akıl hastalığı gibi sebepler dolayısıyla çiftlerin birbirlerinden ayrılmalarına rastlanır. Bununla beraber boşanma; sebeplerine göre mutlak ve nisbi olmak üzere ikiye ayrılır.
Mutlak Boşanma Nedir?
Herhangi bir olay evlilik birliklerini etkilemesinden bağımsız bir şekilde boşanma hakkı veriyorsa ortada mutlak ayrılık sebebinin olduğu dile getirilebilir. Bunun yaygın örnekleri arasında;
- Zina,
- Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış
- Terk,
- Eylemli ayrılık yer alır.
Yukarıdaki etkenlerin herhangi birisinin gerçekleşmesi halinde açılan davada sebebin ortaya çıktığı kesinse evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmamasına bakılmaz. Zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle açılan davada mutlak boşanma sebebinin var olduğunu söylemek mümkündür.
Nisbi Boşanma Nedir?
Nisbi boşanma sebepleri olarak gösterilen olayların açılmış davada ispat edilmeleri bir gereklilikten ziyade zorunluluktur. Bu eylemler, ayrılık kararının verilmesi için yeterli gelmeyebilir. Bu gibi hallerde, nisbi boşanmanın varlığından bahsedilir. Farklı bir deyişle ortada takdire bağlı olarak gerçekleşen ayrılık sebepleri mevcuttur.
Medeni Kanun’a göre nisbi boşanma sebepleri arasında;
- Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme,
- Akıl rahatsızlığı,
- Evlilik birliğinin temelden sarsılmasından kaynaklı durumlar yer alır.
Türk Medeni Kanunu’na göre yüz kızartıcı bir suç işleyen kişinin eşi boşanma davası açma hakkına sahiptir. Özellikle diğer tarafın küçük düşürülmesi söz konusuysa ayrılık kararının alınması kaçınılmaz hale gelir. Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, hem nisbi hem de özel boşanma sebepleri arasında yer alır.
Suçun geçerli bir sebep olabilmesi için muhakkak evlilik birliği içerisindeyken işlenmiş olması gerekir. Tarafların nikah kıymasından evvel gerçekleşen eylemin boşanma davası üzerinde bir etkisi olmaz. Bunun yanı sıra eşin işlemiş olduğu suç, ortak hayatın çekilmez hale gelmesine de neden olmalıdır. Taraflardan birisinin akıl sağlığı yerinde değilse kötü niyetli bir eylem gerçekleştirilmiş olsa dahi dava açılması mümkün olmaz.
Mutlak Boşanma Sebepleri ile Nisbi Boşanma Sebepleri Arasındaki Fark Nedir?
Evliliklerini yürütemeyeceklerine kanaat getiren insanlar boşanma kararı alırlar. Bu durumu ortaya çıkaran farklı sebepler vardır. Daha önce de belirtildiği gibi kendi içlerinde mutlak ve nisbi olmak üzere ikiye ayrılırlar.
Nisbi boşanma sebeplerinde ortaya atılan faktörün ispat edilmesi, ayrılık için yeterli kabul edilmez. Çiftlerin ortak hayatının söz konusu neden dolayısıyla çekilmez bir hal aldığı da kesinlikle kanıtlanmalıdır.
Mutlak boşanma söz konusu olduğunda ayrılığa karar verilebilmesi için ortaya atılan ayrılık nedeninin ispatı yeterlidir. Farklı bir deyişle ortak hayatın çekilmez olduğunun ispat edilmesi şart değildir.
Evlilik birliğinin temelden sarsılması, son derece önemli bir husustur. Bu gibi durumlarda taraflar TMK 166’ıncı madde gereğince boşanma davası açabilirler. Davacı tarafın kusuru daha fazlaysa davalının buna itiraz hakkı mevcuttur. Söz konusu husus, hakkın kötüye kullanılması kapsamına giriyorsa ve evlilik birliğinin devamı herhangi bir fayda sağlamıyorsa boşanmaya karar verilebilir.
TMK 166’ıncı maddeye göre ortak hayatı olması gerektiği gibi devam ettirmek taraflar için bir eziyet haline gelmişse ve evlilik birliğini temelden sarsmışsa ayrılık kesinleşir. Mutlak boşanma sebepleri arasında yer alan bu detayın varlığı söz konusuysa dava açmak için herhangi bir kusur bulunma zorunluluğu da yoktur. Evlilik birliğinin temelden sarsılması, iki tarafın da kusurlu ya da kusursuz olduğunu net olarak göstermez.
Nisbi boşanma sebepleri, sıklıkla gündeme gelir. Evli taraflar, yaşamış oldukları olayların sonucu olarak ayrılmaya karar verebilirler. Toplumun hemen hemen her kesiminde bu duruma sıklıkla rastlanır.
Mutlak boşanma sebepleriyle nisbi olanlar arasında benzerlikler ve farklılıklar yer alır. Ortak hayatın çekilmez olduğunun ispatının gerekliliği faktörü belirleyicidir. Ayrılık kararı alan çift, durumlarını değerlendirmeli ve yaşamış oldukları sorunu göz önüne alarak dava açmalıdır.
En Kolay Boşanma Sebepleri Nelerdir?
Evlilik öncesinde tarafların birbirlerini tanımaları ve hayatı birlikte paylaşmaya hazır olup olmadıklarına karar vermeleri şarttır. Bazı insanlar bu detaya dikkat etmeden nikah kararı alırlar. Birbirlerini doğru düzgün tanımadan evlendikleri için sorunlarla karşı karşıya kalabilirler. Söz konusu durumdan kurtulmak isteyenler için en güzel seçenek ayrılmaktır. En kolay boşanma sebepleri şu şekilde sıralanabilir:
- Uyumsuzluk: Fikir ayrılığı yaşayan, birbirini hiçbir şekilde tanımayan çiftlerin ilişkileri zaman içerisinde zedelenir.
- İletişimsizlik: Eşler arasındaki iletişim sorunlarının bir türlü çözülememesi halinde boşanma kaçınılmaz hale gelir.
- Aldatma: Birçok evliliğin bitme sebebidir. Mutsuz bir birlikteliği olan ya da sadakati olmayan insanlar, çareyi dışarıda arayabilirler. Farklı kişiyle gönül ilişkisi olanların birliktelikleri yürümez. Taraflardan birinin karşı tarafı aldatması ve bunun kanıtlı olması halinde boşanmanın tek celsede sonuçlanacağından bahsetmek mümkündür.
Yukarıdakilere ek olarak, güvensizlik ve saygı eksikliği de en sık rastlanan boşanma sebepleri arasında yer alır. Birbirleriyle uyuşmayan, iletişimden kaçınan, eşini aldatan insanların evlilikleri asla uzun sürmez. Söz konusu durumlar, çiftler arasında büyük bir kopukluğa neden olduğu gibi evliliği de sonlandırırlar.
İçtihatlarda Geçen Boşanma Sebeplerinden Bazıları
Boşanma sebeplerinin sayısı bir hayli fazladır. Evlilik birliğinin temelden sarsılması olarak bilinen şiddetli geçimsizlik, en sık rastlanan nedenlerden birisidir. Öne çıkan diğer ayrılık sebepleri arasında;
- Zina yapmak,
- Kaba ve hakaret içeren davranışlarda bulunmak,
- Cana kasıt,
- İllegal işlere bulaşmak,
- Toplumsal normlara uygun olmayan yaşam tarzını benimsemek,
- Geçerli bir sebep olmadan evi terk etmek,
- Psikolojik rahatsızlıklar yer alır.
Genel boşanma sebebi öne sürüldüğü takdirde karşı tarafın kusurunun, özel bir durum söz konusu olduğunda ise iddia edilen faktörün doğruluğunun ispatlanması elzemdir. Tüm bunlara ek olarak içtihatlarda geçen boşanma sebeplerinden bazıları şu şekilde özetlenebilir:
- Aşırı Borçlanma: Maddi sıkıntıları öne sürerek ayrılık kararı alan çiftlerin sayısı bir hayli fazladır. Taraflardan birinin aşırı borçlanması, ekonomik şiddet olarak kabul edilir. Bu durumun evlilik birliğini temelden sarstığına kanaat getirilmiştir. Aşırı borçlanma, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin geçmiş yıllarda vermiş olduğu kararlarda boşanma nedeni olarak gösterilmiştir.
- Cinsel Birlikteliğin Olmaması: Evlilik süresi boyunca taraflardan birisinin cinsel birliktelikten kaçınması halinde ayrılık gündeme gelebilir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin boşanma sebebi olarak kabul ettiği bu durum, cinsel şiddet olarak da gösterilebilir.
- Eski İlişkilerin Gündeme Getirilmesi: Evliliği süresince eşine saygılı olmayan ve onu eski ilişkilerini gündeme getirerek rahatsız eden kişi, psikolojik şiddet uygulamış olur. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi; geçmiş yıllarda vermiş olduğu kararlarda bu durumun boşanma sebebi olabileceğini göstermiştir.
- Alkol Bağımlılığı: Eşlerden birisinin ciddi bir alkol bağımlılığı varsa evliliğin devamının tehlike altında olduğu söylenebilir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, geçmiş yıllarda bu durumun boşanma nedeni olduğuna kanaat getirmiştir.
- Kıskançlık: Çiftlerin birbirlerini kıskanması, kağıt üzerinde normal bir durumdur. Bu hususun abartılması halinde evlilik birliği temelden sarsılır. Kıskanılan tarafın kişilik haklarının ihlal edilmesi söz konusu olur. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2013/21776 Esas, 2014/4418 karar, 3 Mart 2014 tarihli kararında bu etmene yer vermiştir.
- Eşin Ailesiyle Görüşmesinin Kısıtlanması: Taraflardan biri, diğerinin ailesiyle yüz yüze veya sosyal medya aracılığıyla görüşmesini engellerse ya da kısıtlarsa ortaya ciddi bir sorun çıkabilir. Bunun yanı sıra aile üyelerinin Facebook ve Instagram gibi platformlardan engellenmesi de bu faktör kapsamında değerlendirilir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2010/3339 Esas, 2011/4012 Karar, 8 Mart 2011 tarihli kararında bu durumun boşanma sebebi olarak kabul edildiğine değinmiştir.
- Üvey Çocuğa Kötü Davranılması: Eşlerden birinin önceki evliliğinden çocuğu varsa ve çiftler yeni yaşamlarına onunla beraber devam ediyorsa Türk Medeni Kanunu’nun 338’inci maddesi dikkate alınmalıdır. Eşler, üvey olsa da ergin olmayan çocuklarının bakımından sorumludur. Bu yükümlülüğün yasal dayanağı bulunmakla beraber yerine getirilmemesi halinde ortaya ciddi bir boşanma sebebi çıkabilir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, üvey çocuğuna kötü davranmanın da geçerli bir boşanma nedeni olacağını dile getirmiştir.
Her evlilik olumlu bir şekilde devam etmeyebilir. Boşanmak, sorunların ortadan kaldırılmadığı hallerde her iki taraf için de en iyi seçenektir. Taraflar, bu süreci güzel bir şekilde yönetmek adına alanında uzman avukatlardan destek almalıdır.
Ankara Boşanma Avukatı
Ankara boşanma avukatı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması durumunda taraflara hukuki destekte bulunur. Çiftlerin menfaatlerini korumak, çekişmeli ve anlaşmalı davalarda müvekkillerini temsil etmek, nafaka, velayet, mal paylaşımı gibi konularda danışmanlık hizmeti vermek gibi görevleri mevcuttur. Bunun yanı sıra mahkeme süreçlerinde dosya hazırlamak ve dilekçe yazmakla da ilgilenir.
Birçok kişi e devlet üzerinden boşanma başvurusu yapılacağını düşünür. Bu süreçte resmi mercilerle iletişim kurmak şarttır. Farklı bir deyişle gerekli evraklarla beraber mahkemeye başvuruda bulunulmalıdır. Çift, boşanma avukatından hukuki destek almalıdır.
Deneyimi ve uzmanlığıyla fark yaratan Ankara boşanma avukatı ekibimizle iletişime geçerek süreç boyunca profesyonel destek alabilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular
Boşanma Sebepleri Ne Olabilir?
İnsanlar, iletişim eksikliği, maddi sorunlar, sadakatsizlik, uyumsuzluk, aile içi şiddet, güven eksikliği ve farklı hayaller gibi sebepler dolayısıyla bu kararı alabilir. Bunun yanı sıra aldatma, kişilik farklılıkları, bağımlılık problemleri, taraflardan birisinin duygusal ilişki içerisinde olması ve tehditler genel boşanma sebepleri arasında yer alır. Her ne kadar zor bir karar olsa da çiftlerin özellikle evliliklerini sağlıklı bir şekilde yürütemeyeceklerini anladıkları hallerde bu eyleme başvurmaları gerekir.
Tek Celsede Boşanma Sebepleri Nelerdir?
Çiftler arası uyumsuzluk, en sık rastlanan tek celsede boşanma sebepleri arasında yer alır. İletişim sorunları, çatışmalar, anlaşmazlıklar, bir evliliği bitirme noktasına getirebilir. Bunun yanı sıra aldatma, şiddet, ekonomik sıkıntılar ve farklı yaşam tarzları da boşanmaya sebep olabilir. Söz konusu hallerde mahkeme kararıyla hızlı bir şekilde boşanma gerçekleşir. Farklı bir deyişle tarafların ayrılık süreci daha kısa sürer. Tek celsede boşanma, erkek ve kadın arasındaki anlaşmazlıkların karşılıklı olarak çözülmesi ve hukuki sürecin hızlandırılması açısından uygun bir seçenektir.
Bir Kadın Hangi Durumlarda Boşanmak İsteyebilir?
Kadınlar, evlilikleri esnasında yaşamış oldukları birtakım durumları dikkate alarak boşanma kararı verebilir. Özellikle fiziksel ve duygusal şiddete maruz kalan, ihmal edilen, kendisini güvende hissetmeyen, aldatılan, saygı görmeyen, eşinin başka biriyle ilişkisi olduğunu fark eden insanlar bu eylemde bulunabilir. Aile ortamındaki bitmeyen kavgalar, anlaşmazlıkların bir türlü çözülememesi, ortak hedeflerin olmaması da kadınları boşanma kararı almaya itebilir.
Hangi Hallerde Boşanma Olmaz?
Evlilikteki sorunların çözümü söz konusu olduğunda daha önce verilen boşanma kararından vazgeçilmesi gündeme gelebilir. Bunun yanı sıra, talep eden kişi bu isteğinden cayarsa, boşanma davasına eşlerden biri katılmazsa, taraflardan birisinin kusurlu olmadığına kanaat getirilirse, kusur bakımından iddialar kanıtlanamazsa boşanma olmaz. Tarafların ya da avukatın mazeretsiz bir şekilde davaya katılmaması, gerekli harçların ödenmemesi ve evrakların mahkemeye olması gerektiği gibi sunulmaması da boşanmanın gerçekleşmemesine sebep olur.
Evlilikte Ters İlişki Boşanma Sebebi Midir?
Evlilik birliği sağlam temellere dayanmalıdır. Eşini cinsel ilişkiye zorlayan ve bunu yaparken de doğal yollardan ziyade uygun görülmeyen yöntemleri seçenlere dava açılabilir. Farklı bir deyişle ters ilişki boşanma sebebi Yargıtay tarafından kabul edilmiştir.
Kadınların Boşanma Sebepleri Nelerdir?
Evlilik, kadın için apayrı bir öneme sahiptir. Eşine olan güveninin sarsılması, onu ayrılık kararı almaya itebilir. Kadınların boşanma sebepleri arasında eşinin evlilikten doğan görev ve yükümlülükleri yerine getirmemesi, aldatılma, maddi sorunlar, çocuklarla ilgili problemlere ilgisizlik, çekirdek aile haricindeki sorunlar, psikolojik problemler, iletişimsizlik, kıskançlık ve saygısız davranışlar yer alır. Zina sebebiyle boşanma davalarına da sıklıkla rastlanır. Hayata kast ve onur kırıcı davranış da kadınları boşanmaya götüren sürecin bir parçasıdır.
TMK Boşanma Sebepleri Nelerdir?
Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma nedenleri, çiftler arasındaki ilişkinin niteliğine göre farklılık gösterir. Taraflar arasındaki anlaşmazlık dolayısıyla ayrılık kararı alınmasına sıklıkla rastlanır. Çiftlerin tartışmalarının bir türlü bitmemesi, sadakatsizlik, güvensizlik ve aldatma da TMK boşanma sebepleri arasında yer alır. Her bir çiftin yaşadığı durum farklı olsa da Türk Medeni Kanunu’nda kendisine yer bulan faktörler, davaların temelini oluşturur.
Erkeklerin Boşanma Nedenleri Nelerdir?
Erkeklerin boşanma sebepleri genellikle kadınlarla aynıdır. İletişim sorunu yaşayan, zamanla ortaya çıkan kişisel farklılıklardan rahatsızlık duyan, iş stresini yoğun bir şekilde hisseden, güvensizlikten şikayet eden, farklı bir yaşam tarzına dahil olmak isteyen kişiler bu kararı alabilir. Türkiye’deki erkeklerin boşanma sonrasında eşlerine nafaka ödemelerine rastlanabilir. Bu miktarın ne kadar olacağına mahkeme karar verir. Erkeğin ekonomik durumu, çocukların bakımı ve diğer etkenler dikkate alınır. Nafaka, belirli bir süre için ödenir. Özellikle kişinin yaşam şartlarının değişmesi halinde bu miktarın yeniden değerlendirilmesi için mahkemeye başvurulur. Erkeklerin boşanmaya karar verirken bu durumu da göz önünde bulundurması önemli bir husustur.
Nafakasız Boşanma Sebepleri
Boşanma sürecinin ardından erkeğin kadına nafaka ödemesine sıklıkla rastlanır. Bir kimsenin geçindirmekle yükümlü olduğu başka birine mahkeme kararıyla vermiş olduğu bu aylık, ayrılık sürecinde ciddi bir sıkıntı haline gelir. Erkeklerin boşanmak istememe sebepleri arasında yer alır. İştirak, tedbir, yardım ve yoksulluk olmak üzere dört farklı nafaka türü mevcuttur.
Eş boşanma sonrasında maddi yoksunluğa düşmezse, karşı tarafın kira geliri veya emekli maaşı varsa, kadın başka birisiyle evli veya ilişki yaşıyorsa, dava sonucunda verilen nafaka hükmüyle ilgili eksik bilgiden kaynaklı bir yanlış mevcutsa ve bu durum düzeltilmemişse, evlilik esnasında kadının zinası ispatlanmışsa, nafaka talep eden eşin geliri diğerine kıyasla yüksekse bu aylık ödenmez.
Boşanma sürecinde ortaya çıkan iştirak nafakası çocuğun velayetini üzerine alan eşe katkıda bulunmak amacıyla verilir. Yoksulluk aylığı ise farklı bir konudur. Çiftin çocuğunun olması şart değildir.
Boşanma Sebepleri Yargıtay Kararları
Boşanma sebepleri, Türk Medeni Kanunu içerisinde kendisine altı farklı başlıkta yer bulmuştur. Bazı soyut başlıklar, Yargıtay kararlarında çok daha net bir şekilde açıklanmıştır.
Eşine iftira atmak, onu aşağılamak, onunla alay etmek, dedikodu çıkarmak, cimri olmak, eş ve çocukların maddi ihtiyaçlarını karşılamamak, bağımsız konut sağlamamak, aile sırlarını açıklamak, eşi ve çocukları dövmek, ev eşyasına sürekli olarak zarar vermek, alkol kullanmak, başkasıyla yaşamak ve güven sarsıcı davranışta bulunmak gibi faktörler, boşanma sebepleri arasındadır.
Çiftler, yukarıdaki durumlarla karşılaştıklarında Ankara hukuk bürosu aracılığıyla ayrılmak adına talepte bulunabilir ve sürece başlayabilir. Türk Medeni Kanunu’na göre tarafların mahkemede hazır olmaları gereklidir. Bunun yanı sıra eşlerin avukat aracılığıyla temsil edilmelerinde de yasal açıdan hiçbir sakınca yoktur.