ÖRNEK DAVA DİLEKÇELERİ:
**** TRAFİK CEZALARINA İTİRAZ DİLEKÇESİ ( Hız Limitini Aşma) – Hukuk Davaları
………… SULH CEZA HAKİMLİĞİ’NE
İTİRAZ EDEN :…………………..(T.C. ……………………)
VEKİLİ : Av. ……………..
……………………………………………………………..
İTİRAZA KONU İDARİ PARA CEZASI :…………… Bölge Trafik Denetleme İstasyon Amirliğince…… seri nolu ve………………….. Sıra nolu trafik idari para cezası karar tutanağında belirtilen; Hız sınırlarını %10’dan %30’a kadar aşmak.
İTİRAZA KONU CEZANIN
TEBELLÜĞ TARİHİ : …../……/.2021
İTİRAZ KONUSU : Müvekkilin ………………. plakalı aracına ilişkin olarak, …………… Bölge Trafik Denetleme İstasyon Amirliği tarafından …./…../.2021 tarihinde …………….. yolunda (D/190-01 Km 04+100) hız sınırını %10’dan %30’a kadar aşmaktan dolayı…….. TL trafik cezası kesilmiş olup verilen bu cezaya itirazlarımızı sunuyoruz.
AÇIKLAMALAR :
Müvekkil…………………… yolunda 70 km/s hız sınırı olan bölgede aracı ile seyehat etmekteyken Elektronik plaka tanıma sistemi tarafından saatte 78 kilometre hızla gittiği tespit edilerek hakkında trafik cezası tertip edilmiştir. Tespit edilen bu hız; gösterge ve radarın hata payının olma ihtimali düşünüldüğünde doğruluğu kesin değildir.
Trafik cezasında hız sınırının %10’dan fazla aşıldığı belirtilmiştir. Hız sınırı incelendiğinde %10 oranı saatte 77 kilometre olacaktır. Aracın hızı 78 km/s olarak tespit edilmiş olsa dahi müvekkilin aracında elektronik gösterge olmamasından dolayı bu hız sınırının aşılmasını fark etme durumu yoktur.
Medya’ya da yansıyan benzer durumlarda farklı illerdeki sulh ceza hakimliklerince (İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hakimliği- Sinop Sulh Ceza Mahkemesi- Küçükçekmece 3. Sulh Ceza Mahkemesi) verilen kararlarda da hız sınırını 1 birim aşmanın radar hatası veya gösterge hatası olarak kabul edilmesi gerektiğine hükmedilerek cezaların kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ VE TALEP :
Sonuç olarak; müvekkil hakkında düzenlenen söz konusu idari para cezasının iptaline karar verilmesini saygılarımla vekaleten talep ederim.
İTİRAZ EDEN VEKİLİ
Av. ……………….
EKLER :
Ek-1 İdari Para Cezası Karar Tutanağı Fotokopisi
Ek-2 Müvekkile Ait Ehliyet Fotokopisi
Ek-3 Araca Ait Ruhsat Fotokopisi
**** TRAFİK CEZASINA İTİRAZ DİLEKÇESİ (Fahri Müfettiş Tarafından Yazılan Ceza) – Hukuk Davaları
ANKARA SULH CEZA HAKİMLİĞİ’NE
İTİRAZ EDEN :………….. (T.C……………….)
İTİRAZA KONU İDARİ PARA CEZASI : Fahri Trafik Müfettişliği Büro Amirliğince ……. seri nolu ve …………. Sıra nolu trafik idari para cezası karar tutanağında belirtilen; ilgili Kanunun 74/B maddesi uyarınca düzenlenen…………….. tarihli……… TL tutarındaki idari para cezası
İTİRAZA KONU CEZANIN TEBELLÜĞ TARİHİ :………………..
İTİRAZ KONUSU : 06…………. plakalı araç sahibi müvekkile, Fahri Trafik Müfettişince yaya geçidine yaklaşırken yavaşlamadığı ve buradan geçen yayalara geçiş hakkı vermediğine ilişkin olarak …………… tarihinde düzenlenen Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağına ve tutanak uyarınca kesilen para cezasına ilişkin itirazlarımızdan ibarettir.
AÇIKLAMALAR :
Müvekkile İsnat Edilen Trafik Kuralı İhlaline İlişkin Olarak:
Fahri Trafik Müfettişince tespit edilen kurala aykırılık neticesinde düzenlenen Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağı’nın konusunu oluşturan yaya geçidine yaklaşırken yavaşlamadığı ve buradan geçen yayalara geçiş hakkı vermediği eylemi tamamengerçeğe aykırıdır. Böyle bir olay gerçekleşmemekle birlikte bu iddiayı destekleyen bir kanıt da bulunmamaktadır.
Müvekkile verilen idari para cezası hukuka aykırılık teşkil etmektedir………………. tarihinde düzenlenen mezkur tutanak; hukuki gerekçelerden yoksun olarak düzenlenmiştir. Şöyle ki; Tutanakta belirtilen para cezasını gerektiren yaya geçidine yaklaşırken yavaşlamamak ve yayalara geçiş hakkı vermemekle ilgili müvekkile herhangi bir belge sunulmamış olup yalnızca mezkur idari para cezası tebliğ edilmiştir. İdari para cezasının konusunu oluşturan olayın ispatı gerekmektedir.
Medyaya yansıyan benzer sulh ceza hakimlikleri kararlarında (Bursa 2. Sulh Hukuk Hakimliği, Bilecik Sulh Ceza Hakimliği, Hendek Sulh Ceza Mahkemesi kararları) Fahri Trafik Müfettişlerince delilsiz olarak tespit edilen ihlaller için düzenlenen idari para cezası tutanaklarının iptalleri kararlaştırılmış ve bu kararların emsal olarak kabul edileceği belirtilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalarımız uyarınca hukuki gerekçelerden yoksun, tebliğ edilmiş tutanak uyarınca kararlaştırılan idari para cezasının iptali gerekmektedir.
SONUÇ VE TALEP :
Sonuç olarak; Haksız bir şekilde müvekkil hakkında düzenlenen söz konusu idari para cezasının iptaline karar verilmesini saygılarımla talep ederim.
İTİRAZ EDEN VEKİLİ
Hüseyin DÖNMEZ
EKLER :
Ek-1 İdari Para Cezası Karar Tutanağı Fotokopisi
Ek-2 Müvekkile Ait Ehliyet Fotokopisi
Ek-3 Araca Ait Ruhsat Fotokopisi
Ek-4 Vekaletname Suret
**** İŞÇİ ALACAKLARI İÇİN DAVA DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ ( İŞ DAVALARI )
………………………….. NÖBETÇİ İŞ MAHKEMESİNE
DAVACI :……………… (TC NO………………………..)
……………………………………………………../ADRES
VEKİLİ : Av.Hüseyin DÖNMEZ
Ankara Baro No:………….
DAVALI :
……………../ADRES
İHBAR OLUNAN :TC. SGK ……………. İL MÜDÜRLÜĞÜ
……………………………………………………………/Adres
DAVA : Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik;1000 TL kıdem tazminatı, 1000 TL ihbar tazminatı, 1000 TL yıllık izin ücreti, 1000 TL fazla çalışma ücreti, 1000 TL ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağımızın davalıdan alınarak müvekkile ödenmesi talebidir.
HARCA ESAS DEĞER : Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik; kıdem tazminatı için 1000 TL, ihbar tazminatı için 1000 TL, yıllık izin ücreti için 1000 TL, fazla çalışma ücreti için 1000,00 TL, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı için 1000 TL, olmak üzere TOPLAM 5000,00 TL
AÇIKLAMALAR
Müvekkil …………………, davalı…………………….. bünyesinde …………… ile ……………….. tarihleri arasında, şarküteri ürünleri satış elemanı, inşaat kalfası, inşaat işçisi, ve davalının özel mülkü olan portakal bahçesinde işçi, gibi çeşitli sıfatlarla çalışmıştır.
Hizmet dökümünde müvekkilin sigorta girişi farklı işverenler tarafından yapılmış gibi gösterilmiş olsa da, belirtilen tarihler arasında fiilen kesintisiz biçimde, farklı işyerlerinde, ancak aynı işveren bünyesinde çeşitli yerlerde çalışmıştır.
Fesih tarihi itibariyle, hizmet dökümünde gösterilen en son aldığı brüt ücret ………………………. TL şeklindedir. Ancak müvekkilin gerçek ücret araştırmasının yapılması gerekmektedir.
Müvekkil ……………. tarihinde haksız fesih ile hak ettiği alacakları ve menfaatleri kendisine ödenmeden işten çıkarıldığından dolayı işbu davayı açma zarureti hasıl olmuştur. Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ve UGBT ücretleri ödenmemiştir.
KIDEM TAZMİNATI TALEBİMİZE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR
Müvekkil ……………………’nın davalı şirket bünyesinde tam….. yıl…… ay….. günlük bir çalışması olmasına ve iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız feshedilmesine rağmen, ……. yıllık kıdem tazminatı kendisine ödenmemiştir. Bu sebeple fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1000 TL Kıdem tazminatının davalı şirketten alınarak, müvekkile ödenmesi gerekmektedir.
İHBAR TAZMİNATINI TALEBİMİZE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR
Müvekkil, davalı işveren bünyesinde uzun yıllar tüm sadakat ve sabrıyla davalının tüm işyerlerinde farklı pozisyonlarda sürekli olarak çalışmasına rağmen iş akdi işveren tarafından haksız şekilde gerekçe gösterilmeden
YILLIK İZİN ÜCRETLERİ TALEBİMİZE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR
Müvekkil yıllık iznini hiç kullanmamıştır.
FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETLERİ TALEBİMİZE İLİŞKİN AÇIKLAMLAR
Müvekkil haftanın 6 günü pazar günleri hariç, 7.30 – 17.00 saatleri arasında çalışma yapmıştır, bunun yanı sıra her hafta ortalama 4-5 saat fazla çalışma yapmıştır.
ULUSAL BAYRAMLARDA ÇALIŞMAYA İLİŞKİN TALEPLER
Müvekkil dini bayramlar dışındaki tüm bayramlarda çalışmıştır.
YASAL NEDEN : 4857 sayılı İş Kanunu, 5521 sayılı Yasa, 6100 sayılı HMK m.107 ve diğer hükümleri.
KANITLAR : İşyeri ve sigorta kayıtları, tanıklar, bilirkişi raporu vs. her tür kanıt.
SONUÇ VE İSTEK :
Yukarıda arz ve izah edilen nedenler dahilinde; fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik, 1000 TL kıdem tazminatının iş akdinin sona erdiği 05.10.2017 tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi ile, 1000 TL ihbar tazminatının 05.10.2017 itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi, 1000 TL fazla mesai alacağının muacceliyet tarihlerinden itibaren işletilecek en yüksek mevduat faizi ile, 1000 TL ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı için muacceliyet tarihlerinden itibaren işletilecek en yüksek mevduat faizi ile, 1000 TL yıllık izin ücreti alacağının fesih tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi faiziyle, Davalı tarafından davacıya ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmilini ve haklı davamızın kabulünü vekaleten saygılarımızla talep ederiz.
……./……/.2021
Davacı Vekili
Av. Hüseyin DÖNMEZ
**** İŞ KAZASI SONUCU , İŞÇİ ADINA MADDİ -MANEVİ TAZMİNAT DAVASI DİLEKÇESİ ( İş Davaları )
………………………… NÖBETÇİ İŞ MAHKEMESİNE
DAVACI :……………………………………. (TCNO:………………….)
Adres:……………………………………………………………
VEKİLİ : Av.Hüseyin DÖNMEZ
DAVALI : …………………………………………………….. Şirketi
Mersis No:…………………………………… Adres:……………………………………………………………………………………………………..
İHBAR OLUNAN :TC. SGK……………… İL MÜDÜRLÜĞÜ
Adres:…………………………………………………………………………………………………………….
DAVA : İş kazası sonucu işgücü kaybı nedeniyle, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesine göre belirlenecek maddi tazminat ile tarafların kusur ve sorumluluk derecelerine ve maddi zararın kapsamına göre, yargılamanın son aşamasında miktarı bildirilecek manevi tazminatın, olay tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi dileğidir.
AÇIKLAMALAR
1.Harca esas : 1.500 TL. (Maddi tazminat için) ve 11.500 TL. (Manevi tazminat için)
Açıklamalar:
1- Kazanın oluşu:
…………………… günü asıl işveren ………………………………………… Şirketi bünyesinde, …………………… kodlu doğrultma işçisi olarak sıcak haddehanede çalışırken geçirdiği iş kazası sonucunda yaralanmış ve bacağında kalıcı hasar oluşmuştur
2- Kusur :
Sorumluların kesin kusur dereceleri yargılama sırasında belli olacaktır.
3- Sürekli iş göremezlik :
Bu kaza nedeniyle davacıya SSK.tarafından sürekli iş göremezlik geliri bağlanmamış olup, Kurum Sağlık Kurulunca saptanacak raporla sakatlık derecesi belirlenecektir.
4- Tazminat hesabına esas kazanç :
Davacı ……………………’IN davalı şirkete ait işyerinde doğrultma işçisi olarak çalıştığı, çalışma arkadaşlarının beyanlarıyla sübut bulacak ve tazminat hesabına esas kazançların, buna göre belirlenmesi gerekecektir. (Müfettiş raporu)
5- Maddi tazminat isteği :
a-Yargıtaya göre 6331 sayılı Kanunun 4. ve 5. maddeleri ile buna uygun olarak çıkarılan iş sağlığı ve güvenliği yönetmelikleri hükümlerini işverenin sorumluluğunu objektifleştiren kriterler olarak değerlendirmek gerekmektedir. Bu sebeple mevzuatta yer alan teknik iş kurallarına uyulmaması işverenin kusurlu davranışı olarak kabul edilmelidir. Ancak işveren sadece anılan yazılı kurallara değil, yazılı olmayan ve teknolojinin gerekli kıldığı önlemlere aykırı davrandığında da kusurlu görülerek oluşan zararı karşılamalıdır. (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, Esas No:2017/1974,Karar No:2017/3193,18/04/2017)
b- İşveren iş sağlığı ve güvenliği hususunda yukarıda belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmemiştir. Meydana gelen kazada davalının kusuru tamdır.
c-Henüz davacıya Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından gelir bağlanmamıştır.Ancak bağlanacak olan gelir, gerçek ücretlerine göre hesaplanacak maddi tazminat tutarının çok altında olacaktır. Açıklanan bu nedenlerle, mahkemece, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere, kusur ve hesap raporlarına göre belirlenecek maddi tazminat tutarından, Kurum’ca bağlanan gelirin 5510 sayılı Yasa’nın 21/1.maddesine göre yalnızca “ilk peşin değeri” indirildikten sonra, bakiye tazminat tutarının davalıdan alınıp davacıya ödetilmesi istenmiştir.
6- Manevi tazminat isteği :
Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin E. 2018/6589, K. 2019/4013 ve 21.05.2019 tarihli kararına göre, “Gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. Maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verilebileceği öngörülmüştür. Hakimin manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar verilebileceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi , mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.”
06.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince almamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Yaşadığı iş gücü kaybının yanı sıra yaşadığı iş kazası sonrasında müvekkilin bedeninde kalıcı hasar meydana gelmesi bir insan için kolay değildir. Müvekkilin yaşadığı travma, manevi çöküntüsü ve ruh sağlığının dikkate alınarak acısını hafifletici nitelikte hakkında manevi tazminata hükmedilmelidir.
Yasal neden : 4857 sayılı İş Kanunu, İş Güvenliği ve İşçi Sağlığı mevzuatı, Borçlar Kanunu hükümleri, 5510 sayılı ve 506 sayılı yasalar, 5521 sayılı yasa, 6100 sayılı HMK vs. ilgili mevzuat hükümleri.
Kanıtlar : İş kazası tutanakları, ifadeler, Müfettiş raporu, SGK kayıtları, işçinin özlük dosyası ve ücret belgeleri, nüfus kayıtları, tanık, bilirkişi kusur ve hesap raporları vs. her tür kanıt
Sonuç ve istek: Sunulan nedenlerle ve yargılama sırasında toplanacak delillere göre :
İş kazası sonucu işgücü kaybı nedeniyle, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesine göre tarafların kusur ve sorumluluk derecelerine ve maddi zararın kapsamına göre belirlenecek olan maddi tazminat ile miktarını yukarıda ifade ettiğimiz manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılardan tahsiline karar verilmesini, davacı adına ve saygı ile dilerim…/../….
Davacı Vekili
Av. Hüseyin DÖNMEZ
Ekli belgeler:
**** KİRA BEDELİ TESPİTİ DAVA DİLEKÇESİ ( Hukuk Davaları )
………………….. SULH HUKUK MAHKEMESİ’NE
DAVACI: …………….
VEKİLİ : ………………
DAVALI:………………….
ADRES: …………………………………………………………………………..
KONU :Yeni dönem kira bedelinin tespiti isteminden ibarettir (TBK. M.344).
Harca Esas Dava Değeri: 750 TL (Aylık Fark) Yıllık Toplam: 9.000 TL
AÇIKLAMALAR
Müvekkilin maliki bulunduğu … ………………………………………………………………………………………….. mesken niteliğindeki taşınmazda, davalı kiracı …………… başlangıç tarihli kira sözleşmesine istinaden ….. yıldan bu yana güncel aylık 1250 TL kira ödeyerek oturmaktadır.
Son yıllarda komşu taşınmazların değerlere oldukça artmıştır. Davalıdan kira bedelini emsal kira bedelleri ve Yargıtay kararlarına göre artırmasını talep etmemize ve bu hususta ihtarname keşide etmemize rağmen, davalı ihtarnameye cevap vermediği gibi kira bedelini de arttırmamıştır.
Açıklanan nedenlerle dava konusu taşınmazın kira bedelinin artırılması için iş bu davanın açılması zaruri olmuştur.
Not: Yargıtay’ın vermiş olduğu birçok kararında, kira tespit davalarında harç (son dönemde ödenen) aylık kira farkı üzerinden alınması gerekeceğini vurgulamıştır.(3.H.D. 12.02.2001,942-1296;3. H.D. 23.10.2003,12660-12662)
HUKUKİ NEDENLER :HMK ve diğer sair mevzuat
DELİLLER:1-Kira sözleşmesi,
2-İhtarname,
3-Emsal kira bedelleri,
4-Keşif,
5-Bilirkişi incelemesi,
6-İsticvap,
7-Yemin.
SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davamızın kabulü ile dava konusu taşınmazın aylık kira bedelinin ……….. tarihinden geçerli olmak üzere aylık 2.000 TL’ye ÇIKARILMASINA,
2-Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini müvekkil adına saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz. ../…/.2021
Davacı Vekili
Av. ……………………
EKLER:
1-İhtarname
2-Vekaletname
**** Anayasa Mahkemesi’nin, Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) “devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna” karar verilen yapı, oluşum veya gruplara “üyeliği” ve “mensubiyeti” bulunduğu gerekçesiyle ihraç kararı vermesinin anayasaya aykırı olduğuna dair verdiği karara dayanarak beraat ve tüm tedbirlerin kaldırılmasına dair talep dilekçesi.( Ceza Davaları )
…..AĞIR CEZA MAHKEMESİNE BAŞKANLIĞINA
…….. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
…… CEZA DAİRESİ BAŞKANLIĞINA YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
YARGITAY …… CEZA DAİRESİ BAŞKANLIĞINA
KONU: Anayasa Mahkemesi (Esas Sayısı : 2020/18, Karar Sayısı : 2021/38, Karar Tarihi : 3/6/2021 R.G.Tarih-Sayısı : 23/9/2021-31607) kararına dayalı beyanlarımızı içerir.
Anayasa Mahkemesi önünde 5/12/2019 tarihli ve 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un maddesiyle 8/11/2016 tarihli ve 6755 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler ile Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 37. maddesine eklenen (3) numaralı fıkranın Anayasa’nın 2., 6., 10., 13., 15., 35., 36., 40., 60., 118. ve 125. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline ve yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmesi talepli bir iptal davası açılmıştır. Hakkında açılan maddenin ilgili fıkrası aşağıdaki şekildedir.
” Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan ve bu nedenle kamu görevinden çıkarılmış olan kişilerden, adli veya idari soruşturma veya kovuşturması devam edenlerin sosyal güvenlik haklarına ilişkin başvuruları hakkında 31/10/2019 tarihine kadar karar alan, bu kararları yerine getiren veya işlem yapmayan kamu görevlilerinin bu karar ve fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu doğmaz.”(Ek:5/12/2019-7194/50 md.)
İptal davasında, kuralda yer alan “…Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı,…” ibaresinin ancak tavsiye niteliğinde karar alabilecek olan Milli Güvenlik Kuruluna (MGK) icrai nitelikte karar alma yetkisi tanıdığı belirtilerek kuralın Anayasa’nın 2., 6., 10., 13., 15., 35., 36., 40., 60., 118. ve 125. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Davayı inceleyen Anayasa Mahkemesi taleple ilgili şu değerlendirmelerde bulunmuştur.
” Cumhurbaşkanı yardımcıları ve Genelkurmay başkanının önerileri dikkate alınarak Cumhurbaşkanınca gündemi düzenlenen MGK’nın kararlarının hukuki niteliği Anayasa’nın 118. maddesinde açıkça belirlenmiştir. Buna göre MGK’nın alacağı kararlar tavsiye niteliğinde olup bu kararlar Cumhurbaşkanı’na bildirilir.
Nitekim Anayasa’nın 104. maddesinde devletin başı olan Cumhurbaşkanı’nın millî güvenlik politikalarını belirleyeceği ve bu kapsamda gerekli tedbirleri alacağı düzenlenmiştir. Yine Cumhurbaşkanı’nın millî güvenliğin sağlanmasından ve Silahlı Kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasından sorumlu olduğu Anayasa’nın 117. maddesinde hükme bağlanmıştır.
Bu itibarla istişari nitelikte bir danışma organı olan MGK’nın icrai karar alma yetkisine sahip olmadığı gözetildiğinde Cumhurbaşkanınca ayrı bir kararla benimsenmemiş MGK kararlarına hukuki sonuç bağlanamayacağı ve bu kararların kendiliğinden icra edilemeyeceği açıktır.
Millî güvenliğe karşı tehditlerin belirlenmesi ve bu tehditlerin hangi kaynak, kişi ya da yapıdan geldiğinin tespit edilmesinde Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan MGK’nın tavsiye niteliğinde karar alamayacağı söylenemez.
Bununla birlikte dava konusu “…Milli Güvenlik Kurulunca…” ibaresi, tavsiye niteliğindeki MGK kararına kendiliğinden hukuki bir sonuç bağlamaktadır. Şüphesiz MGK’nın tavsiye niteliğindeki kararlarının yürütme organı tarafından dikkate alınması ve hukuk aleminde hayata geçirilmesi mümkündür. Ancak MGK’nın kararları hakkında başkaca icrai bir karar alınmadan bu kararlara hukuk âleminde sonuçlar bağlanması Anayasa’nın açık lafzıyla bağdaşmamaktadır.
Anayasa Mahkemesi açıklanan nedenlerle kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.”
Anayasa Mahkemesi söz konusu değerlendirmeye dayanarak iptal talebini kabul etmiş ve “Milli Güvenlik Kurulunca..”ibaresinin iptaline karar vermiştir.
Bu karar hakkımda terör örgütü üyeliğinden sürdürülen ve Yargıtay aşamasında olan yargılamanın dayandığı en temel argümanlardan birisi olan, FETÖ/PDY örgütünün terör örgütü vasfının MGK kararına dayandırılmasını Anayasa’ya aykırı olduğunu ilan etmektedir. Bu karar hukuki sonucu itibariyle hakkımdaki yargılamayı temelinden çökerten ve yargılamayı hukuki temelden yoksun kılan bir karardır.
SONUÇ VE İSTEM:
Anılan Anayasa Mahkemesi kararında dayanılan sebeplerden dolayı hakkımda terör örgütü üyeliği kararı verilmesi, Anayasanın yürürlükteki hükmüne açık bir aykırılık oluşturacaktır. Bu hususun mahkemenizce de dikkate alınması ile uygulanan tüm tedbirlerin kaldırılması ve isnatlar hakkında beraat kararı verilmesi hususunda gereğini arz ederim.
Şüpheli: …….. (TC …………….)
Ankara …..Ağır Ceza Mahkemesi (Esas ……/….,Karar ……./…..)
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ….. Ceza Dairesi (Esas ……../….,Karar ……/……)
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı,…. Ceza Dairesi ( Esas ……/……..).
Vekil
Av. …………………….